Ana içeriğe atla

Toplumun Demek İstediği...




Topluma şöyle bir durup bakınca söylenen tek şey; "Gençlik nereye gidiyor? Bu gençlerin içi boş, Bunlarda genç mi? İşsiz misiniz siz evladım?" Vs.vs. uzayıp gider bu böyle.

Evet çoğu gencin içi boş. Peki, neden? Ne görüyorlar ki bu toplumda?  Gördükleri tek şey adaletsizlik, eşitsizlik, kaos, şiddet, taciz, tecavüz.

Gençleri suçlamak yerine;  tasarladığınız filmlerle, reklamlarla, dizilerle, haberlerle ve toplum içindeki davranışlarınızla onlara örnek olarak düz bir yolda yürümelerini sağlasanız daha yararlı olmaz mı?

Hak, hukuk, adalet yerini bulsa, insanlar suç işlemeye meyilli olmasa, kadına şiddete, tacize, tecavüze meraklı olmasa, asıl güç göstergesinin akıl olduğunu kavganın ve şiddetin hiç bir sorunu çözmediğini anlasalar, çocukların çocuk olduğunu ve sadece oyuncaklarıyla oynamaları gerektiğini bilseler, herkesin eşit haklara sahip olduğunu kimsenin kimseye üstünlük kurmaya hakkı olmadığını anlasalar? Aslında sizler bunları anlatsanız. Çektiğiniz filmlerde ve dizilerde, çıkardığınız kanunlarda, çıktığınız davalarda, verdiğiniz kararlarda ve çocuklarınıza söylemlerinizde.

Gençlere tek bir laf söylemeye hakkınız yok çünkü asıl içi boş olan sizsiniz.
Şimdi diyeceksiniz ki “ Sen kim oluyorsun da bize laf etme cürretinde bulunuyorsun”
Şöyle cevaplayayım; ben bir kadınım. Haklarını bilen ve savunan, yanlış olana yanlış demeyi bilen bir kadın.

Siz toplumu öyle bir konuma getirdiniz ki, yalan söylemeyeni dışlar oldular, tecavüzü erkekliğin bir göstergesi olarak kabul ettiler, savaşı güç gösterisi, kadına şiddeti gerekli bir eylem olarak bildiler.

Pembe dizi karakteri, film kahramanı olarak yaşamak vardı bu dünyada. Gömleği asla kırışmayan, her zaman bakımlı olan, çorabı hiçbir zaman kaçmayan, topuklu ayakkabıyla muhteşem bir zarifliğe sahip olan ve hayatlarında olan bütün entrikalara rağmen sonunda her zaman kazanan.

Hayatın gerçeklerinden ırak, yaşamın acımasızlıklarından çok uzak. Dünyada ne olursa olsun, açlık, sefalet, savaş, ölüm, yaşam savaşı vs. diziler ve filmler gibi, sonunda her zaman iyiler kazanmıyor. İyiler acı çekiyor. Masum melekler çıkarlar üzerine yapılan dünya savaşlarında ölüyor, acımasız bu hayatta;  bir başına anne ve babasız kalıyorlar.

Kadınlar zaten tutsak oldukları bu dünya üzerinde yetmezmiş gibi birde hor görülüyor. Erkek egemen bu toplumda söz hakkı verilmeyen, işinin sadece çocuk bakmak olduğu düşünülen, kendini herkesten saklaması gerektiğini tekrar tekrar hatırlatan, ne giyeceğine dahi toplumun karar verdiği bu sonsuz hapishane içerisinde kadın sadece bir kelime olarak görülüyor.

Kadın ne demek? Kadın, sadece bütün gün çocuğuyla ilgilenip, ev temizliği yaptıktan sonra akşamları da kocasının isteklerini yerine getiren bir varlık mıdır? Kadın kelimesinin açılımı gerçekten bu mudur?

Kadın demek …

Kadın demek anne demek, kız kardeş, eş, dost, arkadaş demek. Kadın demek öğretmen, doktor, mühendis, marangoz, gazeteci, kaymakam, vali, belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı, hemşire demek.

Kadın toplumun temeli demek.

Kadın öğrenirse çocuklarına öğretir, çocuk öğrenirse toplumda fark yaratır. Toplumu şekillendiren temel taş kadındır. Kadın öğretendir çünkü kadın doğurgan bir varlıktır.

Burada anlatmak istediğim kadının üstünlüğü değil, kadın toplumumuzda akıllara yer edindiği gibi hor görülmesi gereken bir varlık değildir.  Kadın ve erkek her zaman eşit yaşama haklarına sahiptir. Hiç kimse karşısında ki sadece kadın diye onu ezemez, dövemez ve taciz edemez.
Unutmayın kadın anadır, eştir, kardeştir.



Yorumlar

En Çok Okunan Yazılar

Sen Duydun Mu Sustuklarımı?

“Çok şey vardı anlatılacak o yüzden sustum. Birini söylesem diğeri yarım kalacaktı. Sen duydun mu sustuklarımı?” -Oğuz Atay Güller sizin olsun dikenleriyle, ben papatya seviyorum bütün güzelliğiyle. İşte bu yüzden hayatın nehirleri, önümden akıp gitmiş hep coşkun bir şekilde. Kimi zaman geçip giden güzelliklere geç kalmışım, kimi zamanda teğet geçmiş beni. Dönüp baktığımda arkama, o güzellikler hep seninle. Dile getiremediklerim vardı çoğu zaman, benim sustuklarım senin duymadıkların. Oysa ki bağıra bağıra bakıyordum sana, sana sığınıyordum her anımda. Bırakmaman için ayaklarına kapanmış bir aciz gibi ve yahut kendini sevdirmek için bacaklarına dolanmış bir kedi gibi masum sevdim seni. İçimde öyle güzeldin ki dışa vurmaya korktum. Uzaktan seyrettim seni, aşklarını, acılarını… Güzel kavramının tanımı tam olarak sensin. Kahvenin ocakta kaynatıldığı zaman etrafa saçtığı koku, küçükken sobanın üzerine koyduğumuz mandalina kabuklarının kokusu, ilkbaharda açan ilk çiçek, kardan...

Kadın, Kadın Dediğiniz Nedir?

Dünya üzerinde kaç çeşit insan vardır? Cinsiyet olarak ayırırsak 2 çeşit insan vardır; erkek ve kadın. Sadece 2 çeşit.   Küresel cinsiyet eşitsizliği raporuna göre 144 ülke içinde kadın ve erkek eşitliğinin tam anlamıyla sağlanabildiği sadece 25 ülke vardır. Türkiye bu ülkeler arasında bilin bakalım kaçıncı sırada? Yok öyle düşündüğünüz gibi 25 ülke arasında değil. Bir düşünün her gün haberlerde en az bir kere kadın cinayeti, kadına şiddet ve tecavüz haberi izleyen bir ülke kaçıncı sırada olabilir ki? Evet, tam 130. Sırada. Ne kadar utanç verici değil mi? Tabi anlayana. Tüm dünyada kadın erkek eşitliğinin tam olarak sağlanabilmesi için tam 170 yıl gerekiyormuş. Koca bir asır ve yarım asırı biraz geçmiş bir zaman gerekiyor.   Kulaklarda hep bir çınlama hep bir şikayet hep bir öfke. Nüfusunun %50’sinin kadın olmasına rağmen her şeyi adam gibi yapmaya çalışan, feminizm deyince akla Süt Kardeşler filmindeki gulyabani, erkeklerden nefret eden bir kadın topluluğu ...

Para ve Paranın İnsan Üzerindeki Etkisi

Para, yüzyıllardan beridir insanlar arasında alışveriş aracı olarak kullanılmaktadır. İnsanoğlu ulaşamadığı her şeye para ile ulaşmayı başarmıştır. Yeryüzünde bulunan her insan için para gücün temsilcisidir.  Para kazanmak için çeşitli işlerde çalışılır, çeşitli projeler yapılır. Aslında bakıldığında çok net bir şekilde görülmektedir ki yapılan her işin karşılığında para beklenmektedir. Peki, insan hayatında bu kadar önemli kavram olan paranın insan üzerindeki etkisi nedir? Bir kişi “Paranın insan üzerindeki etkisi nedir?” Sorusuyla karşılaştığında o an çok samimi cevaplar veremeyecektir. İnsanlar paranın etkisi altında olduğunu söylemekten her zaman kaçınmışlar ve bunu kendilerine dahi itiraf edememişlerdir. Aslına bakıldığında paranın insan üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri vardır.  Para insan hayatının vazgeçilmez bir odak taşı haline gelmiştir. Varlığı her ne kadar sorun yaratsa da yokluğu daha büyük sorunlara yol açmaktadır. Bireylerin maddi ve manevi g...